Tarih: 14.07.2025 11:55

KAMUSAL EĞİTİM PİYASALAŞTIRILIYOR, ÖĞRETMEN HAKLARI GASP EDİLİYOR!”

Facebook Twitter Linked-in

 

Eğitim Sen Balıkesir Şube Başkanı Gürbüz Şahin, 12 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı Proje Okulları Yönetmeliğine sert tepki gösterdi. Şahin, söz konusu yönetmeliğin yıllardır fiilen sürdürülen ve eğitim sistemini piyasalaştıran uygulamaları yasal zemine oturttuğunu belirterek, kamusal eğitimin içinin boşaltıldığını savundu.

Yeni yönetmelikle birlikte, eğitimin asli unsurlarının vakıf, özel sektör ve sermaye odaklı yapılara devredildiğini vurgulayan Şahin, “Eğitim, kamu hizmeti olmaktan çıkarılıp piyasanın insafına terk ediliyor. Bu anlayış kabul edilemez” dedi.

“HAMİ SİSTEMİYLE CEMAAT VE ŞİRKETLERE ALAN AÇILIYOR”

Yönetmelikte yer alan “hami kurum” uygulamasıyla şirketlerin, sermaye gruplarının ve vakıfların okullar üzerindeki etkisinin resmileştiğini dile getiren Şahin, kamu denetiminin yerini özel sektör odaklı yönlendirme ve müdahalelere bıraktığını söyledi. Bu yapıların, öğretmenlerin görev tanımlarını ve çalışma biçimlerini kendi çıkarları doğrultusunda şekillendirme riski taşıdığına dikkat çekti.

“ÖĞRETMENLERİN HAKLARI YOK SAYILIYOR”

Şahin, proje okullarında görev yapan öğretmenlerin örgütlenme hakkı, eşit işe eşit ücret ilkesi ve iş güvencesi gibi temel haklarının tehlikeye girdiğini ifade ederek, “Yönetmelik öğretmen görevlendirmelerine dair açık ve bağlayıcı hükümlere yer vermemekte; bu durum, keyfi atamaların ve angarya görevlerin önünü açmaktadır” dedi. Şahin, öğretmenlerin çalışma koşullarının vakıf ve şirket protokolleriyle belirlenmeye başlanmasının, sendikal hak ihlalleri ve mesleki özerkliğin zayıflaması anlamına geldiğini söyledi.

“PROJE OKULLARI ELİTİZMİ DERİNLEŞTİRİYOR”

Proje okullarına öğrenci seçiminin sınavlar, başarı dilimleri ve sertifikalar üzerinden yapılmasının kamu eğitiminde eşitsizliği artırdığını savunan Şahin, “Bu uygulamalar ‘nitelikli okul’ adı altında diğer devlet okullarının niteliksizleştirilmesini meşrulaştırıyor. Oysa her öğrencinin nitelikli eğitime erişim hakkı vardır” diye konuştu.

6 BAŞLIKTA ELEŞTİRİ

Gürbüz Şahin, yönetmelikle ilgili temel eleştirilerini altı başlıkta şöyle sıraladı:

  1. Demokratik yönetişimden uzak: Proje okullarının belirlenme ve denetlenme süreçlerinde eğitim emekçileri, sendikalar ve yerel kamuoyu dışlanmıştır.
  2. Vakfî yapıların etkisi artıyor: Hami kurumlar eliyle eğitimde özelleştirmenin önü açılmakta, kamu kaynakları özel yapılara devredilmektedir.
  3. Atama süreçleri belirsiz: Öğretmen ve yönetici görevlendirmelerine ilişkin açık hükümler yer almamakta, bu da liyakatten uzak, keyfi uygulamalara kapı aralamaktadır.
  4. Öğrenciler arasında ayrımcılık: Özel sınavlar ve başarı kriterleriyle proje okulları elitist bir yapıya kavuşturulmakta, eşitlik ilkesi zedelenmektedir.
  5. Müfredatta ayrışma: Tez yazımı, proje zorunluluğu gibi uygulamalar, okullar arasında “butik” ayrımına neden olmaktadır.
  6. Kamusal denetim zayıflatılıyor: Danışma kurulları sadece okul yönetimi ve vakıflardan oluşmakta, öğretmenler ve veliler sürece dahil edilmemektedir.

“EĞİTİMİ PİYASAYA, CEMAATE, ŞİRKETE TESLİM ETMEYECEĞİZ”

Son olarak kamusal, demokratik ve güvenceli bir eğitim ortamı için mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Gürbüz Şahin, “Eğitimin özelleştirilmesine, öğretmenlerin haklarının gasp edilmesine ve öğrencilerin ayrıştırılmasına karşıyız. Eğitimi piyasaya, cemaate ve sermayeye teslim etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

 




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —